Jinekoloji - Obstetrik ve Neonatoloji Tıp Dergisi
ÖZ
Amaç: Bu çalışmada uterusa sınırlı endometroid endometrium kanserinde, tümör lokalizasyonunun prognoza etkisinin araştırılması hedeflenmiştir.
Gereçler ve Yöntemler: Retrospektif olarak dosya kayıtları incelendi.
Tümörün yerleşim yeri (fundus, korpus, istmus veya yaygın) ve şekli açık
olarak patoloji raporlarında belirtilen hastalar tespit edildi. Bu hastalardan
evre I-II olan, endometroid histoloji ve tam takip bilgilerine sahip olan
hastalar çalışmaya dahil edildi. Tümörün yerleşim yerine göre yaşam
analizleri karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışma, uterusa sınırlı endometroid endometrial kanseri olan
99 hastayla yürütüldü. Lokalizasyon dağılımları; fundus 37 (%37,4), korpus 24 (%24,2), istmus 6 (%6,1) ve yaygın 32 (%32,3) şeklinde tespit
edildi. Univaryant analizde, diğer yerleşim yerlerine göre (fundus: %100,
korpus: %94, yaygın: %94) istmik yerleşimli tümörler (%64), istatistiksel
olarak anlamlı daha az 5-yıllık hastalıksız sağkalıma sahip idi (p=0.033).
Ancak bu anlamlılık multivaryant analizle teyit edilmedi (HR: 0.037, GA:
0.000-2.345). Kanser spesifik sağkalım bakımından ise, tümörün yerleşim yerine göre hastalar arasında anlamlı fark yoktu.
Sonuç: Uterusa sınırlı endometroid endometrial kanserlerde, tümörün
yerleşim yeri ne hastalıksız ne de kanser spesifik sağkalım için bağımsız
prognostik faktördü.
Anahtar kelimeler: Endometrium kanseri, tümör lokalizasyonu, sağkalım.
Endometrium kanseri, bütün kadın kanserleri arasında 6. sırada yer almaktadır (1). Gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanserdir ve
ülkemizde de meme, tiroid ve kolorektal kanserlerden sonra 4. sırada görülmektedir (1, 2). Endometrium kanserinin %80’ini endometrioid tip oluşturmaktadır. Genelde erken evreye sahip, prognozu iyi tümörlerdir(3, 4).
Endometrioid endometrial kanserin temel oluşum prensibi, progesteronla
karşılanmamış östrojenin uyardığı endometrial hücrelerdeki proliferasyona
dayandırılmaktadır (4). Bu yüzden endojen veya ekzojen östrojen artışına
yol açan her durum endometrium karsinomu için risk faktörüdür. Obezite,
yağ dokusunda barındırdığı estron ile buna en iyi örnektir(4). Endometrium
kanseri, ülkemizin ve global dünyanın artan sorunu olan obezite ile paralel
olarak artmaktadır(5). Dolayısıyla, endometrium kanserine yönelik her türlü
koruyucu, translasyonel, epidemiyolojik, diagnostik ve terapötik çalışmalar
arttırılmalıdır.
Endometrium karsinomunun bilinen birçok prognostik faktörü vardır. Bunların başında evre, grade, lenf nodu tutulumu ve histolojik tip gelmektedir(6).
Uterusun alt segment tutulumu, birçok çalışmada önemli bir prognostik faktör olarak bulunmuştur (6, 7). Ancak, bunun dışında endometrium kanserinde tümörün yerleşimi ve ayrıntılı lokalizasyonunun prognoza etkisiyle ilgili
literatür bulunmamaktadır. Başka deyişle, endometrium kanserinde tümör
yerleşiminin prognoza etkisi, alt ve üst uterin segment ayrımı ile sınırlı kalmıştır. Bu yüzden, bu çalışmada endometrium kanserinde tümörün yerleşimini istmik, korpus, fundus ve yaygın olmak üzere dört grupta inceleyerek,
tümör lokalizasyonunun prognoza olan etkisini araştırmayı hedefledik
Sorumlu Yazar/ Corresponding Author:
Ghanim Khatib
Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi
E-mail:[email protected]